20 Şubat 2009 Cuma

Berlin berlin

Kaç gündür nerde bu kız diye aranıyodum ben de, meğer kalkmış gitmiş sevgilisinin yanına teee Berlin'e. Biz de burda böyle.. peeeeh!!

lazanyaaa

yok yaa bunun sınavla, sorumluluklarla falan ilgisi yok. hem içim daralıyo hem gözlerim doluyo, ne halt oluyosa anlamıyorum ama bi garip hissediyorum işte. Gidip lazanya yiyip yatağın içinde kaybolma çalışmaları yürütücem sanırım. Böhüüüü!!!

böyk

içim daralıyooooo! 20 günüm vardı, bugünü boşa harcadım kaldı 19 gün. Pöfff!

karayemiş

karayemiş olsa da yesek yahu...

19 Şubat 2009 Perşembe

kapalıyım belki?

Kabullenmeye çalışıyorum... ben bu arkadaşlığın öyle süper bi dostluk olmasına hazır değilim sanırım... Evet gidip havaalanından da karşıladım, şimdi de ne dese gülümseyerek "sureee!" diyorum, evet ona hiç farkettirmiyorum ve hatta kendimi bile kandırıyorum belki ama ben istemiyorum şimdilerde kimse ile görüşmek. Aslında bu sadece Ruxy için değil herkes için geçerli. Kimseyi görmek, konuşmak, salak salak sırıtmak istemiyorum. Ben mutluyum şu anda, bilgisayarımın başında sadece kendi insanlarımla görüşüyor olmaktan çok mutluyum. Ve kendi gününün büyük kısmını WOW başında harcayanlar bana bloğum olduğu, bloğumu sevdiğim ve sık sık yazdığım, bloğumdaki insanları önemsediğim için "sanal" muamelesi yapsalar da, umurumda değil.

PS: etiketi yazarken aklıma geldi. Sanal ve banal kelimeleri var da Onal diye bi kelime de var mı acaba :P

kar...

ben hep böyle çığlık çığlığa sevinirim ya hani kar yağınca..bu defa hüzünlendim, neden bilmiyorum...

18 Şubat 2009 Çarşamba

yazmaaaa

Hani Zerrin'cim yarın diğer blogu açınca ilk gördüğü yazı az önce yazdığım doğumgünü yazısı olsun istiyorum ya; hani bu yüzden yeni yazmamam gerek ya: Allah'ım yazdıkça yazasım geliyo! Şair, yazar, daktilo, printer, katip, ne varsa işte hepsinin birden ruhu kaçtı sanki içime! Hay allahım ya, git yat uyu be cadı!!!

17 Şubat 2009 Salı

üşümedim kiiii!

Gittim geldim, hiç de sıkılmadım, gayet de iyi oldu, üstelik üşümedim de. Bir işe başlayana kadarki motivasyon eksikliğimden kaynaklanıyor sanırım bu odadan çıkmama sendromum. Kızceğiz de çok sevindi, ben de çok mutlu oldum. Ha bana sorarsanız hala gereksizdi benim oraya gidişim ama sevindi işte, olsun noolucek yani :)

yine üşüycem lan

Şu anda evden çıkmamak için camları silmeye bile başlayabilirim. Acaba dışarı çıkma fobisi falan mı oluştu bende? Yok yaa, üşüycem yine biliyorum o yüzden aslında tüm tembelliğim. Tek başıma dışarı çıktığım zamanlar çok üşüyorum. belki de sadece o zamanlar tüm aklımı soğuğa veriyorum da ondandır...
Neyse, yapcak bişiy yok, ben gidiyorum, bi kaç saat üşüyüp gelcem =/

şiiiiiiiiiiiiiir

Bundan sonra şiirleri buraya koymaya karar verdim. Aslında çok da sağlam bi karar değil bu ama şimdi öyle esti. Efenim aslı şurda; ve şurda. Her iki blogu takip edenler için tekrar oldu ve fakat bi ara tamamen taşımaya üşenmediğimde tekrar olmayacak, sadece burda olacaklar.
Bu sıralar enitaym viçi'yi ihmal ettiğimi fark ettim de, arayı kapamaya çalışıyorum, şiirlerle gönlünü alırım belki dedim. =P

No Girl!

İçimdeki herşey bi minicik noktaya çekiliyo sanki ve korkarım ki yakında jetler fışkıracak.

Sezen çok güzel demiş yahu, "yürek koca bi karadelik" vallahi öyle! Ama bu sefer karadelik yüreğimde değil de çok şükür; içimde bi yerlerde işte nerde olduğunu ben de bilmiyorum ama çok daralıyor içim. Sebebi de hiç ama hiç havaalanı yollarına düşmek istememem, ama söz vermiş olmam, bi de mantığını anlamasam da "bana ihtiyacı var galiba" diye düşünmem. Ha sonunda elini kolunu sallaya sallaya, güle oynaya gelen bi kız çıkacak ama en azından içim rahat edecek o ayrı.

Yes Man'e alternatif birisi benim için No Girl filmi çeksin lütfen, mümkün mü? İnsanları kırmamak için çektiğim eziyetleri bi ben biliyorum vallahi yeter artık.